Ziyaret hakkı, boşanma veya ayrılık kararı sonrasında velayeti almayan ebeveynin, çocuğuyla kişisel ilişki kurma, onunla vakit geçirme ve görüşme hakkıdır. Bu hak, çocuğun üstün yararı gözetilerek düzenlenir ve hem çocuğun hem de velayeti almayan ebeveynin psikolojik ve sosyal gelişimi için büyük önem taşır. Türk hukuk sisteminde, ziyaret hakkı Medeni Kanun ile güvence altına alınmıştır.
Ziyaret hakkı, yalnızca çocuğun fiziksel olarak görüşülmesini değil, aynı zamanda telefonla konuşma, mektuplaşma, elektronik iletişim araçlarıyla haberleşme gibi farklı iletişim yollarını da kapsayabilir. Ziyaret hakkının kapsamı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların yaşam koşulları ve diğer özel durumlar dikkate alınarak mahkeme tarafından belirlenir.
Ziyaret hakkı, velayeti almayan ebeveynin en doğal haklarından biridir. Ancak bu hakkın kullanımında esas olan, çocuğun menfaatleridir. Mahkeme, ziyaret hakkını düzenlerken çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığını koruyacak, gelişimini destekleyecek ve güvenliğini sağlayacak kararlar almaya özen gösterir.
Türkiye'de ziyaret hakkı, esas olarak Türk Medeni Kanunu (TMK) ile düzenlenmiştir. TMK'nın ilgili maddeleri, boşanma veya ayrılık durumunda çocukla kişisel ilişki kurulmasını düzenler ve bu hakkın kapsamını belirler. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi de çocuğun ebeveynleriyle düzenli ilişki kurma hakkını güvence altına alır.
Medeni Kanun'daki ilgili maddelerden bazıları şunlardır:
Ziyaret hakkı, boşanma veya ayrılık davası sırasında veya sonrasında ayrı bir dava ile talep edilebilir. Mahkeme, ziyaret hakkını düzenlerken aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurur:
Mahkeme, tüm bu faktörleri değerlendirdikten sonra, çocuğun üstün yararına en uygun olacak şekilde bir ziyaret planı oluşturur. Bu plan, ziyaretlerin sıklığını, süresini, yerini ve diğer detaylarını belirler.
Ziyaret hakkının ihlali, velayeti elinde bulunduran ebeveynin, diğer ebeveynin çocuğuyla görüşmesini engellemesi veya zorlaştırması durumunda ortaya çıkar. Ziyaret hakkının ihlali halinde, velayeti almayan ebeveyn aşağıdaki yollara başvurabilir:
Ziyaret hakkı, çocuğun üstün yararı gerektirdiği durumlarda kısıtlanabilir veya tamamen kaldırılabilir. Bu durumlar genellikle aşağıdaki gibidir:
Ziyaret hakkının düzenlenmesinde ve uygulanmasında temel ilke, çocuğun üstün yararıdır. Bu ilke, çocuğun fiziksel, ruhsal, ahlaki, sosyal ve eğitimsel gelişiminin korunmasını ve desteklenmesini ifade eder. Mahkeme, ziyaret hakkını düzenlerken çocuğun ihtiyaçlarını, isteklerini ve gelişimini dikkate alarak en uygun kararı vermeye çalışır.
Ziyaret hakkı konusunda Yargıtay'ın birçok emsal kararı bulunmaktadır. Bu kararlar, ziyaret hakkının kapsamı, düzenlenmesi, ihlali ve kısıtlanması konularında mahkemelere yol göstermektedir. Yargıtay kararları, çocuğun üstün yararı ilkesinin ön planda tutulması gerektiğini ve ziyaret hakkının uygulanmasında esneklik sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Ziyaret hakkı, boşanma veya ayrılık sonrası dönemde çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve her iki ebeveyniyle de ilişki kurabilmesi için önemli bir haktır. Bu hakkın düzenlenmesinde ve uygulanmasında çocuğun üstün yararı ilkesi esas alınmalı ve çocuğun ihtiyaçları, istekleri ve gelişimini destekleyecek kararlar verilmelidir. Ziyaret hakkının ihlali durumunda, yasal yollara başvurularak hakkın korunması sağlanmalıdır.